Özel Kuvvetler üyesi hain darbeciler, karargâhta görevli işbirlikçileriyle birlikte Genelkurmay Başkanlığını bastı. Tam teçhizatlı yaklaşık 100 darbeci, kapıdaki görevli askerleri etkisiz hale getirdi. Saat 22.00'yi gösterdiğinde Genelkurmay'da silah sesleri duyuldu ve bir helikopterden dışarıda bulunanların üzerine ateş açıldı. Darbeciler, Genelkurmay Başkanı Akar ve Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak’ı, derdest ederek, karargâh bahçesine indirilen helikopterle Akıncı Üssü'ne götürdü. Aynı dakikalarda bir düğüne gitmek üzere yolda olan Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi, darp edilerek kaçırıldı ve o da Akıncı Üssü'ne götürüldü.
15 Temmuz gecesi darbecilerin en fazla destek aldığı yerlerden biri Adana İncirlik Üssü'ydü. Ankara ve İstanbul semalarında uçarak halka bomba yağdıran darbeciler tarafından el konulmuş uçaklara yakıt desteği İncirlik Üssü'nden kalkan tanker uçaklarından verildi. Adana Valisi, Cumhuriyet Başsavcısı ve Tugay ve Jandarma Komutanı, İncirlik Komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van'ı telefonla arayarak darbeden vazgeçmesi için ikna etmeye çalıştıysa da sonuç alamadı. Bunun üzerine üssün elektrikleri ile buradan çıkacak kara araçlarının da önü kesildi. Kent merkezine yönlendirilen bu araçlardan birinin mühimmat yüklü olduğu belirlendi. Darbeci Tuğgeneral Bekir Ercan Van, İncirlik'teki ABD makamlarına başvurarak iltica isteğinde bulundu ama talep kabul edilmedi. Sabah saatlerinde İncirlik Üssü'nün çevresi özel harekat polisleri tarafından kuşatıldı. Darbeci general, 15 işbirlikçiyle birlikte tutuklandı. İncirlik'te o saatlerde görevli sadece bir astsubayın darbeye direndiği, direnebileceği bilinenlerin ise daha önceden dış görevlere ya da evlerine gönderildiği belirlendi.
15 Temmuz gecesi Erzurum’da, devlet-ordu el ele verdi. Erzurum’da halk, belediye başkanlığı, valilik, emniyet müdürlüğü ve asker işbirliği yaptı. Kentin merkezindeki 9. Kolordu Komutanlığı’ndan dönemin komutanı Korgeneral Şeref Öngay’ın emriyle herhangi bir asker dışarı çıkmadı. Kolordu komutanlığı’nda karartma uygulanarak, olası gerilimin önüne geçildi. Darbe girişiminin ilk saatlerinde Erzurum Emniyet Müdürü Kamil Karabörk’ü Genelkurmay’dan arayan bir darbeci, “Türk Silahlı Kuvvetleri olarak yönetime el koyduk. Hemen emrimize girin” dedi. Kanunsuz emre uymayan Erzurum İl Emniyet Müdürü, “Ben sizin gibi köpeklerin emrine girmem yüreğiniz yetiyorsa gelin beni teslim alın. Bakın alnınızın ortasından kurşun nasıl yiyeceksiniz” yanıtını verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “darbeye karşı direnin” çağrısıyla Erzurumlular, sokaklara akın etti. Yaklaşık 100 bin Erzurumlu, demokrasi nöbeti tuttu. Darbe girişimi sonrası hainlerin listesinde sözde 'Erzurum Sıkıyönetim Komutanı' olarak yer alan Jandarma Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Murat Koçak ile FETÖ’nün gizli haberleşme sistemi “bylock”u aktif şekilde kullanan Harekat ve Asayiş Şube Müdürü Kurmay Binbaşı Murat Yılmaz tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Darbeciler, Maltepe'deki General Nurettin Baransel Kışlası'ndan çıkan tank ve zırhlılarla birlikte Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nü tek yönlü olarak kapattı. Anadolu'dan Avrupa'ya geçişler kapatıldı, uzun araç kuyrukları oluştu. Aynı dakikalarda Boğaziçi Köprüsü'nün ayağındaki Beylerbeyi'nde askerin halka; "Sıkıyönetim ilan edildi, yönetime el koyuldu, herkes evine gitsin!" dediği sosyal medyaya yansıdı.
15 Temmuz gecesi darbe girişiminin başarısızlığa uğramasıyla ilgili önemli gelişmelerden birinin adresi Van'dı. O gün Dönemin Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel, Hakkari'deki sınır birliklerini denetliyordu. Darbeciler, Korgeneral İsmail Metin Temel'i etkisiz hale getirmek için 8 kişilik bir suikast timi oluşturmuşlardı. Korgeneral İsmail Metin Temel'i taşıyan helikopter Siirt'e gidecekken son anda yönünü Van'a çevirdi. Siirt'te Korgeneral Metin'in canına kast etmek için bekleyen suikast timi, haberi alır almaz Şırnak'a oradan da Van'a gitti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da çağrısı sonrası darbe girişimin netlik kazanmasıyla birlikte 8 kişilik suikast timi Van'da yakalandı. Dönemin Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel'in öldürülüp 'PKK'lı teröristlere yardım yapıyormuş' gibi gösterileceği bilgisi iddianamelerde yer aldı. Komutanın en yakınındaki askerlerden Kurmay Albay Murat Temiz suikast timine yardımdan tutuklandı. Dönemin Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel, 15 Temmuz gecesi televizyonlara bağlanarak, darbeye karşı çıkan ilk komutanlardan biri oldu.
Darbecilerin bir diğer hedefi sözde bildirinin baskıyla yayınlatılacağı Türkiye Radyo Televizyon Kurumu'ydu. Yaklaşık 100 darbeci, zırhlı personel taşıyıcı askeri kamyonetlerle Ankara Oran'daki TRT Genel Müdürlüğü binasını bastı. Darbeciler, darp ederek TRT çalışanlarının etkisiz hale getirdi, birçok çalışan kelepçelendi. Darbecilerin, çalışanlara, "Kıpırdayan olursa vururum" dediği kameralara yansıdı. Aynı saatlerde İstanbul'daki darbeciler ise, TRT Ulus ve Harbiye Stüdyolarına baskın yaptı. Darbeciler, ellerinde silahlarla tehdit ettikleri TRT çalışanlarını binadan çıkardı.
15 Temmuz gecesi Manisa'da darbecilerin merkezi Batı Kışla'ydı. İddianamede yer alan bilgilere göre, Dönemin İl Garnizon Komutanı Yavuz Ekrem Arslan ve Merkez Komutanı Albay Murat Yıldız'ın darbeden haberi vardı. Batı Kışla'ya gelerek, 'Harekat Yıldırım' acil koduyla gelen kanunsuz emri diğer komutanlık birimlerine ulaştırdı. Doğu Kışla Alayı tabur komutanı ise, derhal yazıyı yakarak imha etti, darbecilerin kışlaya sokulmayacağını söyleyerek kanunsuz emre karşı çıktı. Batı Kışla'daki askerlere kıyafet ve silahlar dağıtıldı. Komutanlığa bağlı birimlere hazırlık için talimat verildi, mühimmat çıkarılmaya başlandı ve ring araçları hazırlandı. Darbeci komutan Murat Yıldız, Manisa İl Emniyet Müdürü Fevzi Bilgiç'i arayarak "TSK yönetime el koymuştur. " diyerek tehdit etti. Emniyet müdürü ise, darbecilere direniş gösterileceği cevabını verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı sonrası halk, sokağa çıktı. Belediyeler, çöp kamyonları ve araçlarla kentteki Doğu Kışla ve Batı Kışla'nın önü kapatıldı. Gerilim sabah saatlerinde sona erdi. Dönemin Garnizon Komutanı ve Merkez Komutanı tutuklanarak cezaevine gönderildi.
15 Temmuz gecesi darbecilerin sokağa indiği, polisle karşı karşıya geldiği, silah seslerinin duyulduğu kentlerden biri de Siirt'ti. Siirt'te terör operasyonları için darbe girişiminden bir gün önce kente 200 özel harekat polisi takviyesi yapılmıştı. Darbe girişiminin duyulmasıyla özel harekat polisi, valilik çevresinde önlem aldı. Aynı dakikalarda Siirt 3. Komando Tugay Komutanlığı'ndan çıkan darbeci grup 22 zırhlı araçla, işgal için valiliğe gitti ancak büyük bir direnişle karşılaştı. Valiliğin avlusuna giren darbecilerle, hem polisler hem de vatandaşlar mücadele etti. 1-1,5 saat silah sesleri duyuldu, valilik makamına uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Siirt Valisi Mustafa Tutulmaz, darbecilerin teslim olun çağrısına uymadı. Darbecilerin kışlalara gönderilmesi sonrası, kentteki tüm askeri birliklerin önü iş makineleri çekilerek kapatıldı. Dönemin Eruh 2. Komando Tabur Komutanı Kurmay Yarbay İsmet Çehreli'nin terör operasyonu bahanesiyle taburunu Eruh'tan Siirt il merkezine getirdiği, 'TSK yönetime el koydu. Sıkıyönetim ilan edildi' diye anons yaptırdığı iddianameye yansıdı. Darbeci Yarbay İsmet Çehreli'nin, kanunsuz emre karşı gelen askerleri de tehdit ettiği belirtildi. Dönemin Siirt 3. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ahmet Şimşek, yardımcısı Albay Alican Erkilitlioğlu ve Eruh 2. Komando Tabur Komutanı Yarbay İsmet Cehreli tutuklandı.
15 Temmuz gecesi hain darbeciler Sakarya'da valiliği bastı. Halkın üzerine ateş açtı. Çark Çaddesi'ndeki merkez komutanlıktan çıkan darbeciler, ağır silahlar ve tanklarla eşliğinde Sakarya Valiliği'ne baskın düzenledi. Olayı duyan Sakarya halkı, kent meydanında toplandı. Ardından otobüslerle valilik önüne geldi. Darbeciler, Ankara ve İstanbul'dan destek istediler ama nafile... İzmit'ten takviye için gelen tanklar, Serdivan mevkiinde durduruldu. Halk, kitleler halinde valiliğe girmeye başladı. Saat 01.00 sıralarında valilikteki askerler, halkın üzerine kurşun yağdırdı. 20 kişi yaralandı. Vatandaşlar, darbecileri etkisiz hale getirerek polise teslim etti. Gerilim saat 03.00 sıralarında sona erdi.Dönemin Merkez Komutanı Albay Ahmet Üzer ve eski 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili Piyade Kurmay Albay Uğur Coşkun dahil üst düzey onlarca asker tutuklanarak cezaevine gönderildi.
15 Temmuz gecesi Aydın'da darbe girişiminin duyulmasıyla birlikte kentte yoğun güvenlik önlemleri alındı. Valilik, vali konutu ve emniyet müdürlüğü önünde barikatlar kuruldu. Kentteki askerlerin darbecilerle işbirliği içinde olmaması sonrası Aydın Garnizon Komutanlığı'ndan asker çıkmadı. Ancak 11. Komando Tugayı ve Aydın'ın Söke ilçesindeki 11. Piyade Tugayı'ndaki darbecilerin, Ankara'daki yandaşlarına desteğe gitmeye çalıştıkları ortaya çıktı. Darbeciler, Çardak Havalimanı yolunda halk tarafından durduruldu. Havalimanına ulaşan bir grup darbeciyi de, Ankara'ya götürecek uçaklar alınan önlemler sayesinde havalimanına inemedi. Darbe girişimi sonrası darbeci Merkez Komutanı Albay Ziver İnci tutuklandı.
15 Temmuz gecesi hain darbecilerin girişimi sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısını duyan Yozgat halkı sokağa döküldü. Demokrasiye destek gösterileri yaptı. Yozgat İl Valiliği önünde yoğun güvenlik önlemi alınırken, kentteki askerler de milletle el ele verdi. Darbe girişimine karşı, herhangi bir askeri birliğin dışarı çıkışına izin verilmedi. Kanun dışı emri yırtıp atan Yozgat İl Jandarma Alay Komutanı Albay Yıldırım da halkla beraberdi. Medyaya yansıyan görüntülerde, Albay Yıldırım'ın, "Bu bildiri, korsan bir bildiridir. Gerçekle alakası yoktur. Silahlı kuvvetlerdeki az bir Fethullahçı Terör Örgütü'nün bir çalışmasıdır, uydurmadır, gerçek değildir. Silahlı kuvvetlerimiz her zaman halkımızın yanındadır, arkadaşlar bunu bilin" diyerek halkı teskin etmeye çalıştığı ekranlara yansıdı.
Darbeci hainlerin Ankara Akıncı Üssü'nden sonra işgal ettikleri en önemli üs İzmir Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı'ydı. Darbe girişimi gecesi, Marmaris'te otelde tatilde olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast düzenlemek isteyen hainleri taşıyan helikopter Çiğli Üssü'nden kalktı. Ancak başarılı olamadılar. Çiğli Üssü'nden kalkan diğer helikopterler ise, İzmir Foça'daki Deniz Üs Komutanlığı'na gitti. Darbeciler, oradaki işbirlikçileriyle birlikte üssün komutanlarını derdest ederek Çiğli Üssü'ne getirdi. Gaziemir'deki 3. Kara Havacılık Alay Komutanlığı'ndan helikopterlerle kalkan bir grup darbeci ise, önce Çiğli'ye gitti. Ardından Ege Ordu Komutanlığı'na giderek Ege Ordu Komutanı Abdullah Recep'i derdest etmek istedi. Ancak korumalarının karşı koyması sonrası amaçlarına ulaşamadı. Ege Ordu Komutanı Abdullah Recep'i yakalamak için darbeci hainlerin bölgede insansız hava uçağı bile uçurdukları iddianameye girdi. İzmir Urla Menteş Kampı'nda bulunan 200 darbeci asker ile 500 askeri öğrenci ise, gece yarısı personel taşıyıcı araçlarla İzmir merkeze doğru yola çıktı. Her biri 5 yedek şarjör dolusu mermi ve silahlarla donatıldı. Darbeci konvoyu, İzmir İçmeler'de polis tarafından durdurularak püskürtüldü.
15 Temmuz gecesi Kırıkkale, halkın sokağa indiği ilk illerden biri oldu. İl valisi, emniyet müdürü ve il jandarma komutanı işbirliği yaptı. Hain darbecilerin kentte olası girişimin önü başlamadan kesildi. Kırıkkale İl Jandarma Alay Komutanı Albay İsa Çakmak'a, hain darbeciler tarafından mesaj yoluyla, ildeki belediye başkanı, vali ve emniyet müdürünü gözaltına alınması emri iletildi. İl Jandarma Alay Komutanı Albay İsa Çakmak, kanunsuz emri uygulamayacağını söyleyerek, emniyet ve valilik makamıyla birlikte hareket etti.
Darbecilerin ele geçirdiği savaş uçakları, başkent Ankara'da uçmaya başladı. Savaş uçakları, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Genelkurmay Başkanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı çevresinde alçak uçuş yaptı. Jetler, alçak uçuşta ses hızına ulaşarak "sonic" patlamalarla halkta paniğe neden oldu. Birçok vatandaş, hava bombardımanı olduğunu sanarak tepkisini dile getirdi. Aynı saatlerde birçok kışlada hareketlilik vardı. Emniyet Genel Müdürlüğü tüm emniyet mensuplarını göreve çağırdı. Vatandaşlar da sokağa çıkmaya başladı.
15 Temmuz gecesi darbeci hainlerin ilk hedeflerinden biri Marmaris'te tatilde olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast düzenlemekti. Hainler, hedeflerine ulaşamadılar. Darbeci hainlerin otele saldırısında 2 polis şehit edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaldığı otele saldırı gerçekleştiren ve ardından kaçarak İzmir ve Marmaris’te yakalanan askerlerin arasındaki darbeci Aksaz Deniz Üs Komutanı Tuğamiral Namık Alper tutuklandı. Üs komutanıyla birlikte birçok üst rütbeli asker tutuklandı. Muğla Turgut Reis Caddesi polisler tarafından trafiğe kapatıldı, çelik yelek giyip eller tetikte bekledi. Muğla kent merkezinde ise, valilik, valilik konağı, emniyet müdürlüğü çevresinde yoğun güvenlik önlemi alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla sokağa çıkan halk, kent Cumhuriyet meydanına toplanarak demokrasiye destek gösterileri düzenledi.
15 Temmuz gecesi Kars darbeci hainlerin saldırısı altındaydı. Ele geçirdikleri 16 tank ve zırhlı araçla, kent sokaklarına çıkan darbeciler, Kars Valiliği, Emniyet ve Çevik Kuvvet binası önüne gitti. Vali ve emniyet müdürünü gözaltına almak isteyen darbecilere, önce polisler ardından Kars halkı direndi. Kars Emniyet Müdürü Faruk Karaduman, kendisini gözaltına almaya gelen darbecilerin önüne geçip, eline aldığı megafonla, "Hep beraber bu vatanı bu milleti koruyacağız. Buna yetkiniz yok. Buna müsaade etmeyeceğiz" dedi. Polisler, "Sonuna kadar direneceğiz" diyerek kanunsuz emri uygulamak isteyen darbecilere engel oldu. Kars halkı da, o sırada sokaktaydı. Karslılar, polislerin yanında, "Asker kışlaya" sloganları atarak, darbecilere tepki gösterdi, büyük bir direniş örneği gösterdi. Tankların üzerine çıkan Kars halkı, hainleri püskürttü, darbeciler kışlaya dönmek zorunda kaldı. O sıralarda kışlaların içerisinden halka doğru ateş de açıldı. Olaylarda ölen ya da yaralanan olmazken, darbe girişimi sonrası dönemin 4. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Avcı, 9. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Murat Yetkin ve İl Jandarma Komutanı Albay Serdar Güngör tutuklandı. Kars Vali Yardımcıları Adem Ünal ve Ali Karakaya da, FETÖ iltisaklı oldukları gerekçesiyle tutuklandı.
15 Temmuz gecesi Kırşehir'de halk, belediye başkanlığı, valilik, emniyet müdürlüğü ve jandarma işbirliği yaptı. Halkın Cacabey meydanına akın etmesi sonrası belediye başkanı, vali, emniyet müdürü ve jandarma komutanı bir araya geldi. Halkla beraber 15 Temmuz gecesini omuz omuza geçirdiler. İstanbul Harp Akademileri Komutanlığı'nda görevli eski Kurmay Albay Ömer Kulaç'ın darbecilerin sözde Kırşehir Sıkıyönetim Komutanı olarak atandığı ortaya çıktı. 15 Temmuz akşamı İstanbul'dan yola çıkan Kulaç, sabah saatlerinde geldiği Kırşehir'in Hacıbektaş ilçesinde, kolluk kuvvetlerinin 'dur' ihtarına uymayarak aracıyla kaçmaya çalışırken yakalandı. Bu arada, 15 Temmuz'da darbecilerin gönderdiği mesajı, komutanlarından gizli ve izinsiz olarak ilçe jandarma komutanlıklarına gönderen Kırşehir Jandarma Komutanlığı Muhabere Şubesi'nde görevli eski astsubay ve uzman çavuş da tutuklandı.
15 Temmuz gecesi Hakkari, askeri hareketlenmenin yoğun olduğu, darbecilerin bertaraf edildiği en önemli merkezlerden biri oldu. Dönemin Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ahmet Otal ile Hakkari İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Demiray Demirci, Hakkari Valisi Yakup Canpolat'ı aradı, "Hazırlan, seni almaya geliyoruz" dedi. Hakkari Valisi, "Biz devletiz, sonuna kadar direneceğiz, gel sen teslim ol" yanıtını verdi. Bu sırada, Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı'ndaki darbeciler, büyük bir askeri birlik kent merkezine göndermek için çalışmaya başlamıştı. Tugay'daki vatansever askerlerden Astsubay Kıdemli Başçavuş Mehmet Abacı, 14 arkadaşıyla birlikte, zırhlı araçların kontak anahtarları ile silah ve mühimmatları sakladı. Hakkari'nin Şemdinli ilçesine bağlı Derecik beldesinde ise, 500 silahlı korucu ile valiliğin talimatıyla 'tabur' önünde nöbet tuttu. Darbecilerin taburdan çıkışına izin verilmedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla Hakkari halkının da sokaklara dökülmesiyle birlikte darbe girişimi püskürtüldü. Hakkarililer, günlerce demokrasi nöbeti tuttu. Darbe girişimi sonrası dönemin Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ahmet Otal, Hakkari İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Demiray Demirci, Yüksekova 3. Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral Halil İbrahim Ergin, Yüksekova 3. Piyade Tümen Komutanlığı Kurmay Başkanı Albay Mehmet Sezgin, Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı Kurmay Başkanı Albay Emrah Şimşek, Çukurca 2. Hudut Tugay Komutanı Tuğgeneral Cihat Erdoğan, 14. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Avcı, 9. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Murat Yetkin, Yüksekova 3. Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral Halil İbrahim Ergin ve Şemdinli 34. Hudut Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Salnur dahil onlarca asker tutuklandı.
15 Temmuz gecesi Erzincan’da devlet-millet omuz omuza verdi, olası darbeyi birlikte önledi. Darbe girişimini duyan Erzincan halkı, Cumhuriyet Meydanı’nda toplandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla sokaklara çıkan Erzincan halkı, demokrasi nöbeti tuttu. Belediye ve il özel idareye ait araçlarla kışlaların önü kapatıldı. Erzincan Valisi Ali Arslantaş, İl Jandarma Komutanı Albay Murat Orhan Tonğ’u aradı, ancak darbeci albay telefona cevap vermedi. Aynı dakikalarda Dönemin 3. Ordu Komutanı Orgeneral Serdar Savaş ise, darbe girişiminin ilk dakikalarında Erzincan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy’u aradı, “Darbeden yana değiliz” dedi. 3. Ordu Komutanı Orgeneral Serdar Savaş, komutanlıktaki askeri hareketliliğin duyulması sonrası da harekete geçti. Darbe gecesi ilk gözaltılardan biri Erzincan’da oldu. Dönemin 3. Ordu Harekat Kurmay Başkanı Tuğgeneral Ekrem Çağlar tutuklandı. Darbeci Tuğgeneral Ekrem Çağlar’ın sözde sıkıyönetim listesinde Erzurum Komutanı olarak adı geçtiği ortaya çıktı. Erzincan İl Jandarma Komutanı Albay Murat Orhan Tonğ ile darbecilerin emirleri için kuryelik yaptığı belirlenen dönemin Erzurum 109. Topçu Alay Komutanlığı’nda görevli eski Albay Oğuz Çobanbeyli de tutuklandı.
15 Temmuz gecesi Çorum'da da büyük bir direniş vardı. Belediye ve valinin erken önlemleri olası bir hareketliliği önledi. Çorum Belediye Başkanı, valisi, emniyet müdürü ortak toplantı yaptı. Dönemin Çorum İl Jandarma ve Garnizon Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Ahmet Çelik, darbeye ilk karşı çıkan komutanlardan oldu, kanunsuz emri uygulamayacağını net olarak ortaya koydu. Kentteki tüm askeri karakol ve karargahlar 40 dakika içinde aranarak, askerlerin olası bir kalkışması, kışladan dışarı çıkması engellendi. Çorum halkı, saat kulesi çevresi ve Gazi Caddesi'nde toplandı, demokrasiye destek mitingi yaptı. Sözde Çorum Sıkıyönetim Komutanı olduğu anlaşılan Jandarma Kurmay Albay Ahmet Öztürk tutuklandı.Darbe başarılı olsaydı Türk Telekom Genel Müdürü olacağı öne sürülen dönemin İstanbul Tersane Komutanlığı Savaş Sistemleri Başmühendisi Deniz Kurmay Albay Adem Durak da, Çorum'da yakalanarak cezaevine gönderildi.
15 Temmuz gecesi Konya'da, belediye ve valilik harekete geçti. 3'üncü Ana Jet Üs ve Garnizon Komutanlığı, Jandarma Bölge Komutanlığı, İl Jandarma Komutanlığı ve diğer askeri birliklerin önü iş makineleri ve kamyonlarla kapatıldı. Giriş-çıkışa izin verilmedi. O gece derdest edilen Eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Galip Mendi'nin, ''Bana silah doğrulttu" dediği kişinin, eski Konya Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Timurcan Ermiş olduğu ortaya çıktı. Konya'da 6 ilin bağlı olduğu Jandarma Bölge Komutanlığı kapatılarak faaliyetlerine son verildi. Komutanlığın girişindeki tabelalar söküldü. Antalya'dan gelen darbecilerle kent içinde operasyon yapacağı anlaşılan eski Jandarma Konya Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Mustafa Sakaoğlu da tutuklandı. Darbecilerle işbirliği içinde oldukları tespit edilen dönemin 3'üncü Ana Jet Üs ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Haluk Şahar, 3'üncü Ana Jet Üs Komutanlığı Hava Harekât Komutanı Kurmay Albay Mustafa Ertürk ve Hava Savunma Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı Tuğgeneral Orhan Gündüz de tutuklandı.
15 Temmuz gecesi darbeciler, Kütahya Hava Er Eğitim Komutanlığına yazılı olarak “yönetime el koyma” emri gönderdi. Kütahya Hava Er Eğitim Tugay ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Celal Başoğlu, emrin yazılı olduğu kağıdı yırttıktan sonra Kütahya Valisi Ahmet Hamdi Nayir ile görüşerek kendisini bilgilendirdi ve darbe emrini “yok” hükmünde saydığını, şehrin asayişi ve güvenliği için kolluk kuvvetleri olarak devletin ve milletin yanında olduğunu belirtti. Daha sonra garnizondaki komutanlarla toplantı yapan Başoğlu, kendisi dışında kimseden emir alınmaması talimatını verdi. Darbe gecesi, Kütahya'daki askeri birliklerden dışarı çıkan asker olmadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı sonrası halk sokağa çıkarken, İl Özel İdaresi'ne dair kamyonlar da, önlem amacıyla Hava Tugayı'nın kapısını kapattı.
15 Temmuz gecesi Karabük'te, milletle asker bir oldu, birlikte hareket etti. Karabük Belediye Başkanı, Valisi, Emniyet Müdürü ve Jandarma Komutanı bir araya geldi, kentte herhangi bir sorun yaşanmaması için işbirliği yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "darbeye karşı direnin" çağrısıyla sokaklara çıkan Karabük halkı, kent meydanında toplandı, sabahın ilk ışıklarına dek demokrasi nöbeti tuttu. Darbe girişimi gecesi Ankara'da bulunan dönemin Safranbolu 125. Jandarma Eğitim Alay Komutanı İstihkam Kurmay Albay Sedad Arıcan'ın darbecilerin listesinde sözde Karabük Sıkıyönetim Komutanı olarak atandığı ortaya çıktı. Dönemin Safranbolu 125. Jandarma Eğitim Alay Komutanı İstihkam Kurmay Albay Sedad Arıcan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Başbakan Binali Yıldırım, bir televizyon kanalının canlı yayınına bağlanarak yaptığı açıklamada, "Bir kalkışma girişimi"nin olduğunu belirtti. Başbakan Yıldırım, "Bu girişime izin verilmeyecektir. Bunu yapanlar en ağır bedeli ödeyeceklerdir. Askerin içerisinde bir grubun kalkışması söz konusu." dedi. Başbakan'ın açıklaması sonrası İstanbul sokaklarında da hareketlenme oldu. Özellikle Boğaz Köprüsü çevresindeki vatandaşların köprüye gitmeye çalıştığı görüldü.
Darbecilerin ele geçirdiği savaş uçakları ise, Ankara'nın Gölbaşı ilçesindeki Polis Özel Harekât Eğitim Merkezi'ne saldırdı. Darbe girişimi sonrası polislerin toplanma yeri Polis Özel Harekât Tesisleri'ydi. En fazla şehit orada verildi. Polis Özel Harekâta yapılan saldırıda 52 polis ve merkezin imamı şehit oldu.
İstanbul'da Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü binası zırhlı askerî araçlar ile kuşatıldı. Hain darbeciler, bazı polisleri gözaltına alındı. Darbeciler, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne de saldırıda bulundu. Emniyet Müdürlüğü binasının çatısına helikopterle darbeciler indirilmeye çalışıldı. Darbeciler, vatandaşlar ve polisin direnci karşısında geri adım attılar.
Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal, o gece İstanbul Moda'daki bir düğündeydi. Tam teçhizatlı silahlı darbeciler, düğünü bastı. Moda Deniz Kuvvetleri'ne geldi ve toplantı halindeki generallere "Güvenliğiniz için buradayız" diye seslendiler. Orgeneral Ünal, "Benim böyle bir emrim yok, uzaklaşın" emrini verdi. Ancak emre itaat edilmedi. Derdest edilen Hava Kuvvetleri Komutanı ve yanındaki generaller, darbecilerin merkezi konumundaki Akıncı Üssü'ne götürülerek hapsedildi.
15 Temmuz gecesi Antalya'da halk, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla sokağa indi. Polis kentte birçok noktada yoğun güvenlik önlemi aldı. Askeri birliklerin önü kepçe ve iş makineleriyle kapatıldı. Önlemler sayesinde olası bir kalkışma çabası önceden engellendi. 15 Temmuz sabahı görevi devreden, sözde Antalya Sıkıyönetim Komutanı olacağı belirtilen Burdur eski 58'inci Piyade Eğitim Alay Komutanı Piyade Albay Metin Karagöz'ün kentte yakalandı. Antalya Valisi Münir Karaloğlu, olaydan sonra kalkışmanın ilk saatlerinde konutunda olan dönemin 3. Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Kaya ve Antalya İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Ahmet Yurdagül'den darbeye karşı net tavır sergilemelerini isteyerek, televizyona açıklama yapmalarını istedi. Seçilmiş hükümetten yana tavır alamayan 3. Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Kaya ve Antalya İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Ahmet Yurdagül tutuklandı.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak'ın, darbeciler tarafından rehin alındığı ortaya çıktı. Güvenlik kaynaklarınca, "Askeri kalkışma, ordu içerisindeki Fethullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensubu bir grup subay tarafından yapılmaya çalışılmaktadır." açıklaması yapıldı.
TRT'yi işgal eden kalkışmacı askerler korsan darbe bildirisi okuttu. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarınca açıklamanın TSK tarafından yapılmadığına dikkat çekilerek, "Korsan bildiridir. Gerekli özenin gösterilmesini rica ederiz" denildi. Korsan bildirinin TRT'de okutulmasından bir süre sonra TÜRKSAT TRT'nin yayınını kesti. Aynı dakikalarda, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın talimatı üzerine 81 ilde okunan birlik selaları ile halk darbe girişimine karşı direnmeye çağrıldı.
Darbe girişimini Marmaris'teki tatili sırasında haber alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir televizyon kanalının canlı yayınına, "facetime" üzerinden bağlanarak, kalkışmaya tepki gösterdi ve halkı meydanlara davet etti. Erdoğan, "Bu paralel yapılanmanın teşvik ettiği bir harekettir. Milletçe toplanalım ve bu azınlık grup, tanklarıyla toplarıyla gelsinler ne yapacaklarsa orada yapsınlar. Halkın üzerinde bir güç ben tanımadım ömrü hayatımda. Milli iradeye yönelik bu ayaklanma hareketine karşı tabii ki hukuk, yasalarımız, anayasamız neyi gerektiriyorsa bunun bir defa cevabını bu yapı ister Silahlı Kuvvetler içinde olsun, bir grup azınlık da olsa ister başka kurumlarımızın içerisinde olsun, gereken cevabı alacaklardır." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı üzerine milyonlar sokaklara döküldü.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, darbe girişiminde bulunan terör örgütü FETÖ/ PDY irtibatlı yargı görevlileri ve sözde "Yurtta Sulh Komitesi" mensubu general, amiral, subay, astsubay, er ve erbaşlar hakkında gözaltı kararı verdi.
Darbe girişimiyle ilgili ilk soruşturma İstanbul'da başlatıldı. Küçükçekmece Başsavcısı Ali Doğan, darbe girişimini yapan askerlerle ilgili soruşturma başlatıldığını ve askerlerin görüldükleri yerde tutuklanacaklarını bildirdi.
Darbe girişimine karşı Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ilk açıklama geldi. 1. Ordu Komutanı Ümit Dündar, televizyonların canlı yayınına bağlanarak, "Darbe girişimine komuta kademesi destek vermiyor, Emir-komuta zinciri içinde olan askerlerle durumu kontrol altına alıyoruz." dedi. Ardından darbecilerin silahlı saldırısından kurtulan Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Zekai Aksakallı dahil birçok komutan televizyonların canlı yayınına çıkarak, "Ajanlık yapanlar, çapulcular, yakalanacaklar. Millete silah sıkanlar cezalandıracak" dedi.
Darbeciler, TRT yayınlarını kesen TÜRKSAT'ın Gölbaşı'ndaki tesislerine askeri helikopterlerle saldırdı. Aynı zamanda Türksat Kampüsü'ne baskın yapan darbeciler, görevli iki personeli de şehit etti. Ankara Emniyet Müdürlüğü de savaş uçağı ve helikopterlerin saldırısına uğradı. Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, "Bu, TSK içinde bir cuntanın kalkışma girişimidir." dedi.
TBMM Genel Kurulu darbe girişimine karşı gece yarısı açıldı. TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve milletvekilleri Genel Kurul Salonu'nda yerini aldı. Mecliste grupları bulunan partilerin temsilcileri, darbe girişimini kınadı, birlik ve beraberlik mesajı verdi. İçişleri Bakanı Efkan Ala, Genelkurmay Başkanlığı, TSK ve polisin ülkedeki darbe girişimine müdahale ettiğini açıkladı ve darbe planlayıcılarını "çete" olarak tanımladı.
Hain darbeciler, ilk kez sivilleri hedef aldı. Darbeciler, Boğaziçi Köprüsü'nü geçmeye çalışan protestocuların üzerine ateş açtı. Darbeci hainlerin ilk ateşinde dava insanı, reklamcı Erol Olçok ve 16 yaşındaki oğlu Abdullah Tayyip Olçok şehit oldu. Elinde beyaz bayrak ve Türk bayrağı olan bir kişi ile ellerini havaya kaldırarak askere doğru ilerleyen 2 kişi de ayaklarından vuruldu. Hain darbeciler, yaralıları almaya çalışan ambulansları da hedef aldı.
Eskişehir'deki Hava Harekât Merkezi'nin kontrolü ele alması sonrası F-16 savaş uçakları devreye girdi. Ankara Emniyet Müdürlüğü'nü de vuran ve en az 17 polisin şehit olmasına neden olan askeri helikopter Gölbaşı'nda düşürüldü. Aynı dakikalarda Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne girmeye çalışan bölücü terör örgütü FETÖ mensubu 3'ü rütbeli 13 darbeci gözaltına alındı.
Darbeciler, 6 askeri araçla İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni işgal etti. Özel harekât polisleri, İBB binasına operasyon düzenledi. Çatışmalar nedeniyle toz duman içerisinde kalan bina önünde hareketlilik yaşandı. Özel harekât polislerinin ardından vatandaşlar da binaya akın etti. Hem Şehzadebaşı Caddesi'ni trafiğe kapatan darbeciler hem de İBB binasındaki hainler, halkın da yardımıyla etkisiz hale getirilerek emniyete götürüldü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ailesiyle birlikte Marmaris'te kaldığı otelden ayrılarak İstanbul'a doğru yola çıktı. Birkaç dakika sonra İzmir'deki Çiğli Üssü'nden kalkan Muharebe Arama Kurtarma ve Özel Kuvvetler'e bağlı darbecileri taşıyan 4 helikopter, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesinin kaldığı Marmaris'teki otele saldırdı. 37 darbeciyle çatışan 2 polis şehit edildi. Otel didik didik arandı. Hain emellerine ulaşamayan darbeciler, darbe girişiminin başarısız olacağını anlayınca kayıplara karıştı. Darbecilerden 36'sı yakalandı, yüzbaşı rütbesindeki bir darbeci halen aranıyor.
Hain darbecilerin MİT'e yönelik saldırıları bertaraf edildi. MİT Basın Müşaviri Nuh Yılmaz, darbe girişimi ile ilgili bir televizyon kanalının yayınına bağlandı. Sabaha kadar bu işin sonuçlanacağını ve polisin kritik noktaları ele geçirdiğini belirten Yılmaz, "Darbeciler bir bir etkisiz hale getiriliyor. Sabaha kadar bu iş sonuçlanır. MİT'te her şey normale döndü." dedi. Yılmaz, "Darbe püskürtüldü, bu darbenin parçası olan bütün herkes yarın itibariyle 'vatana ihanet' ile yargılanacak" açıklaması yaptı.
Darbecilere ait savaş uçakları, Kurtuluş Savaşı'nda dahi saldırıya uğramayan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni bombaladı. Bombardıman sırasında, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın Meclis Başkanı'nın yanına giderek, "Meclis kapanmamalı, yapacağımız şey burada ölmektir" dediği kameralara yansıdı. Bombardımanda Meclis'in kulis camları kırıldı, Başbakan Yıldırım'ın Meclis'teki makamı da zarar gördü. Saldırı sonrası bazı polis memurlarıyla Meclis görevlileri yaralandı. TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve Genel Kurul'daki milletvekilleri bir süreliğine Meclis sığınağına indi.
Sözde darbe bildirisinin okunması sonrası Türksat tarafından yayınına son verilen TRT yeniden normal yayınına döndü. Halk ve polis, TRT binasına girerek darbecileri gözaltına aldı. Başbakan Yıldırım, Ankara semalarında, MİT, Meclis, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık gibi kritik bölgeler üzerinde uçuş yapan her türlü askeri helikopter ve uçağın füzeyle vurulacağını açıkladı.
Doğan Medya Center binasını basarak, hurriyet.com.tr, CNN Türk, Kanal D ve DHA çalışanlarını binadan çıkaran 2'si yüzbaşı 14 darbeci, halkın desteğiyle polisler tarafından gözaltına alındı. Bina içindeki çatışmada 1 polis memuru yaralanırken, CNN Türk yayını da yaklaşık 1 saat süren aranın ardından normale döndü. CNN Türk yayınına bağlanan Başbakan Yıldırım, durumun kontrol altına alındığını söyledi ve çalışanlara, "Geçmiş olsun" dileklerini iletti. 03.40'da darbecilerin baskını sonrası yayını kesilen Digitürk'te de yayınlar normale döndü.
Ankara Kızılay Meydanı'na çıkan darbeciler, halkın desteğiyle gözaltına alındı. Güvenlik çemberine alınan Çankaya Köşkü ve Başbakanlık Resmi Konutu'na çıkan tüm yollar kapatıldı. Başkent Ankara'da, Genelkurmay Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Akıncı Üssü bölgesi dışında kontrol tamamen sağlandı. Umutsuzluğa düşen hain darbeciler, halkı havadan bombalamaya başladı. Darbe girişiminde bulunan FETÖ mensuplarınca kullanılan ve Türksat'ı bombalayan askeri helikopter Gölbaşı'nda düşürüldü
Darbe girişimi sırasında en büyük saldırılara sahne olan Genelkurmay Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı'ndaki darbeciler tutuklanmaya başladı. Önce Genelkurmay Başkanlığı'ndan çıkan 700'e yakın darbeci, polise teslim oldu. Özel Harekât polislerinin operasyon düzenlediği Jandarma Genel Komutanlığı binasında da 200 kadar darbeci gözaltına alındı. 3 Cumhuriyet savcısı, Genelkurmay Başkanlığı nizamiyesine gelerek darbecileri teslim aldı. Genelkurmay Başkanlığı içinde darbeye katılmadığı için elleri bağlı olarak odalar içinde kilitli tutulan subay ve astsubaylar, sabah saatlerinde tahliye edildi.